- Giriş
Gerek ülkemizde, gerekse dünyanın çeşitli yerlerinde petrol, petrol ürünleri, kimya,doğal gaz, kömür madenleri vb. gibi birçok sanayi kollarında normal çalışma icabı, arıza veya bakım gibi hallerde (Sızan gazlar veya petrol buharı gibi nedenlerle) patlayıcı ortam ile karşı karşıya kalınmaktadır. Bu patlayıcı ortamların oluşmasını önlemek için gerekli tedbirler alınmadığı zaman her yıl birçok sanayi kolunda patlamalar olmakta ve neticede ölümler, ciddi yaralanmalar ve büyük maddi hasarlar meydana gelmektedir. Patlayıcı ortam oluşumunu engellemek, patlayıcı ortamın tutuşmasını önlemek, bunlar mümkün olmuyorsa patlamanın etkisini en aza indirecek tedbirlerin alınması olası birçok kazanın önlenmesi anlamına gelmektedir.
Patlayıcı ortamlarda genel güvenlik önlemlerinin uygulanarak çalışılması, güvenlik açısından zorunluluktur. Bu kuralların uygulanmasının yanı sıra, patlama ve yanmayı önlemenin vazgeçilmez temel iki şartı; patlayıcı limitlerde gaz-hava karışımı ile patlama kaynağı büyüklüklerinin kontrol altında tutularak ikisinin birden aynı anda meydana çıkmalarına sürekli olarak engel olunmasıdır.
Her ne kadar bu unsurlardan birinin meydana gelmesini önlemekle patlama olayı teorik olarak hemen hemen imkânsız gibidir. Dolayısıyla patlama ihtimalini en aza indirmek için patlayıcı limitlerde gaz-hava karışımı oluşmasına engel olacak tüm tedbirlerin alınmasının yanı sıra patlama kaynağı olabilecek tüm cihaz ve elektrik tesisatının patlamaya karşı korumalı olarak yapılması gerekmektedir.
1.1.Temel Kavramlar
Patlayıcı Atmosfer : Patlamanın olması için üç unsurun bir araya gelmesi gerekir. Bunlar oksijen, yanabilir madde(yakıt) ve ateşleme kaynağıdır.
Oksijen : Havada normalde %20,9 oranında oksijen vardır ve bu yanma için yeterli bir miktardır. Bununla beraber oksijenin havada oranının artması maddenin yanma ihtimalini artırır. Oksijen oranının havada %23 ‘ün üzerinde olması oksijenle zenginleşmiş hava olarak kabul edilir. Bu zenginleşmeye oksijen hatlarında uygun olmayan izolasyon kullanılması, hava yerine oksijen kullanılması veya kaynak cihazlarında sızmalar sebep olabilir.
Alt Patlama Sınırı(Lower Explosion Limit(LEL)): Ortam havasında bulunduğunda, hacimsel olarak patlama oluşturabilecek en az miktardır.
Üst Patlama Sınırı(Upper Explosion Limit(UEL)): Ortam havasında bulunduğunda, hacimsel olarak patlama özelliğini sürdürebileceği en üst sınırdır.
MAK(Müsaade Edilen Azami Konsantrasyon): Kapalı işyeri havasında bulunmasına izin verilen ve sekiz saatlik çalışma sürecince içerdiği kimyasal maddelerin çalışanların sağlığını bozmayacağı kabul edilen derişimdir. Bu oran ppm(ml/m3) veya mg/m3 olarak verilir.
IDLH(Immediately Dangerous to Life or Health)/ CSAT(Cana veya Sağlığa Ani Tehlike): İnsan yaşamı için ciddi tehlike oluşturan ve hemen ortamın terk edilmesi gereken derişimi ifade eder.
- Patlama Riskinin Değerlendirilmesi
İşyerinde risk değerlendirmesi yaparken patlayıcı ortamdan kaynaklanan riskler
- a) Patlayıcı ortam oluşma ihtimali ve bu ortamın kalıcılığı,
b) Statik elektrik de dâhil tutuşturucu kaynakların bulunma, faal ve etkili hale gelme ihtimalleri,
c) İşyerinde bulunan tesis, kullanılan maddeler, prosesler ile bunların muhtemel karşılıklı etkileşimleri,
d) Olabilecek patlamanın etkisinin büyüklüğü, dikkate alınıp değerlendirilmelidir.
2.1. Değerlendirme Kriterleri:
Patlama riski değerlendirilirken aşağıda sayılan kriterlerde dikkate alınmalıdır:
Ortamda tutuşabilir maddeler mevcudiyeti, patlayıcı ortama yol açacak patlayıcı karışımın havadaki dağılım oranı, patlayıcı atmosfer meydana gelebileceği yerler, tehlikeli patlayıcı atmosferin oluşma ihtimali, tehlikeli patlayıcı ortamın oluşumunun güvenli bir şekilde önlenip önlenemeyeceği, tehlikeli patlayıcı ortamın ateşlenmesinin(tutuşmasının) güvenli bir şekilde önlenip önlenemeyeceği ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
Ayrıca patlama riskinin değerlendirilmesi yapılırken, “Patlamadan Korunma Dokümanı” nın hazırlanması bu değerlendirmenin yapılmasını kolaylaştıracaktır.
Gerekli risk değerlendirmesi yapıldıktan sonra patlamadan korunmak için alınacak teknik ve organizasyon önlemler uygulanmaya başlanmalıdır.
- Patlamadan Korunma İçin Teknik Önlemler
3.1. Tehlikeli patlayıcı ortamın önlenmesi
Tehlikeli patlayıcı ortam oluşmasını önlemeye her zaman öncelik verilmelidir. Bu birincil önlem olarak adlandırılır ve patlayıcı ortamlarla ilgili olarak yapılması gereken ilk ve en önemli tedbir Birincil Önlemlerin alınmasıdır.
3.2. Tutuşabilir maddeler yerine mümkünse başka madde kullanımı
Tutuşabilir maddelerin kullanımından kaçınarak veya onları azaltarak tehlikeli patlayıcı ortam oluşması engellenebilir. Tutuşabilir çözücülerin ve temizleme ajanlarının yerine sulu çözeltiler kullanımı buna bir örnektir. Tozlarda, patlayıcı bir karışım oluşmaması için, kullanılan maddelerin parça boyutunu büyütmek bazen mümkündür. Parçacık boyutunun azaltılamadığı süreçlerde tedbir alınmak zorundadır. Tozun yığın oluşturmaması için tozların ıslatılması veya yapıştırıcı ürünlerin kullanımı bazı işlemlerde mümkündür.
3.3. Konsantrasyonların sınırlandırılması
Gazlar ve tozlar havada yalnızca belli konsantrasyonlarda patlayıcıdırlar. Belli işletme ve çevre şartları altında, bu patlama limitleri dışında bunları muhafaza etmek mümkündür. Eğer bu şartlar güvenilir bir şekilde temin edilirse, orada patlama tehlikesi yoktur.
Kapalı kaplarda ve işletmede, çoğunlukla tutuşabilir sıvıların gazları ve buharlarının konsantrasyonları kolaylıkla patlama limitlerinin dışında tutulabilir.
Örnek: Eğer sıvının yüzeyindeki sıcaklık her zaman parlama noktasının(flash point) altında tutulabilirse ve tutuşabilir sıvıların üstündeki buhar karışımının konsantrasyonun patlama limitinin altında tutulursa muhtemel bir patlama önleyebilir. Üst patlama limiti düşük parlama noktası ile tutuşabilir sıvı için genelde aşılır (örneğin, bir arabanın benzin deposunda).
Tozlar düşünüldüğünde, konsantrasyonların sınırlanmasıyla patlayıcı karışımdan kaçınmak oldukça zordur. Eğer askıdaki toz konsantrasyonu düşük patlama limitinin altında ise, yerleşmiş toz yığınları oluşur(eğer yeteri kadar hava akımı yoksa). Bu tozlar da havada birikip, tehlikeli karışım oluşturabilir.
3.4. İnert(işletmede ortam oksijeniyle kimyasal olarak reaksiyona girmeyen maddeler) madde kullanımı
Tehlikeli bir patlayıcı ortamın oluşması yakıtın seyreltilmesiyle veya işletmede ortam oksijeniyle kimyasal olarak reaksiyona girmeyen maddeler(inert) kullanılarak da engellenebilir. Bu “inerting” olarak bilinir.
Bu önlemin tasarımı için, patlama meydana gelmeden en yüksek oksijen konsantrasyonunu bilmek gerekir. Bu deneysel olarak belirlenebilir. Maksimum izin verilebilir oksijen konsantrasyonu, sınırlanmış oksijen konsantrasyonundan emniyet sınır konsantrasyonun çıkarılmasıyla bulunur. Eğer yakıt inert bir maddeyle seyreltilirse, maksimum izin verilebilir yakıt konsantrasyonu aynı şekilde belirlenmek zorundadır. Eğer oksijen konsantrasyonu çok çabuk değişiyorsa veya işletmenin farklı bölümlerinde çok farklı olabiliyorsa, çok büyük güvenlik margini(sınır değeri) gerekebilir. İşletim hataları ve ekipman aksaklıkları da düşünülmelidir.
Örneğin: Temel inert gazlar azot, karbondioksit, soy gazlar ve su buharlarıdır. İnert tozları kalsiyum sülfat, amonyum fosfat, sodyum hidrojen karbonat, taş tozları, vb. içerir. Seçilen inert maddelerin yakıtla reaksiyona girmemesi önemlidir.(örneğin alüminyumla karbondioksit reaksiyona girebilir.)
Gazlarla inertleşme genelde gaz yer değiminin yeteri kadar düşük temin edildiği kapalı ortamlardaki işletmelerde uygulanabilir. Eğer inert gaz olarak işletmede zehirli gazlar kullanılıyorsa ve işletmede rahatça yayılıyorsa, oksijenle yer değiştireceğinden, çalışanlar boğulma ya da zehirlenme riskiyle karşılaşabilirler.
3.5. Çalışma ortamı etrafında patlayıcı ortamın oluşumunu sınırlandırmak veya önlemek
Bir işletme etrafında tehlikeli patlayıcı ortamın oluşumu mümkün olduğunca engellenmelidir. Bu kapalı işletmeler yoluyla başarılabilir. İşletmenin bölümleri bu yüzden sızdırmaz olmalıdır. Fabrika tasarımı öngörülen işletme şartları altında önemli bir sızma meydana gelmeyecek şekilde yapılmalıdır. Bundan emin olmanın yollarından biri düzenli bakımdır.
Patlama tehlikesine neden olabilecek patlayıcı gazlar, buharlar, sisler veya yanıcı tozların isteyerek veya istemeyerek ortaya çıkması halinde, bunların güvenli bir yere uygun şekilde yönlendirilmesi veya uzaklaştırılması sağlanmalı, bunun yapılması pratik olarak mümkün değilse yayılmalarını önleyecek başka uygun önlemler alınmalıdır.
3.6. Gaz Alarmları
İşletme civarındaki konsantrasyonlar, örneğin gaz alarmlarıyla, izlenebilir. Bu alarmların kullanımı için önemli öncelikler aşağıdadır:
Doğru Doğru Yanlış Yığının düzgün bir şekilde temizliği
– Maddelerin muhtemel mevcudiyetinde, kaynağın yeri, maksimum kaynak mukavemeti ve dağılma şartları yeteri kadar bilinmelidir.
– Cihazın cevap süresi(response time), alarm seviyesi ve çapraz duyarlılık gibi özelikleri kullanım şartlarına uygun olmalıdır.
– Önleme noktalarının yerleri ve sayısı beklenen karışımları hızlı ve güvenilir şekilde algılanabilir olarak seçilmelidir.
– Cihazın etkili olmasıyla koruyucu önlemler alınana kadar hangi alanların riskli olduğu bilinmelidir. Bu acil alanlarda -yukarıdaki noktalara bağlı olarak-ateşleme kaynaklarından sakınılmalıdır.
3.7. Ateşleme kaynaklarının patlayıcı ortam ile bir araya gelmesini önlemek
Eğer tehlikeli patlayıcı ortamın oluşmasını engellemek mümkün olmuyorsa, onun ateşlenmesi önlenmelidir. Bu, muhtemel ateşleme kaynaklarının azaltılması veya patlayıcı ortam ile bir araya gelmesinin önlenmesi için alınacak koruyucu tedbirlerle başarılabilir.
Etkili tedbirler belirlemek için, ateşleme kaynaklarının farklı tipleri ve onlara müdahale yolları bilinmek zorundadır. Muhtemel böyle bir tehlikeli patlayıcı ortam ve ateşleme kaynağı aynı anda bulunuyorsa ve yeri tahmin edilebiliyorsa, buna göre gerekli önlemlerin kapsamı belirlenmelidir. Bu gerekli tedbirler aşağıda tanımlanan bölge(zone) sistemi bazında yapılır.
3.8. Tehlikeli Bölgelerin Sınıflandırılması
Tehlike Bölgeleri (Hazardous Area) patlayıcı hava-gaz karışımının bulunduğu veya bulunma ihtimalinin olduğu yerlerdir.Exproof ürünlerin kullanımı önemlidir.
Patlamayı önleme kurallarının uygulanabilmesi için; yanıcı gaz ve buharlarının havaya karışabilme ihtimalinin olduğu sahaların ve bu sahalar içerisinde yanıcı gaz ve buharlarının bulunabilme ihtimallerinin bilinmesine ihtiyaç vardır. Bunun için bu alanlar aşağıdaki şekilde sınıflandırılmalıdır:
Bölge 0: (ZONE 0 )Gaz, buhar ve sis halindeki parlayıcı maddelerin hava ile karışımından oluşan patlayıcı ortamın sürekli olarak veya uzun süre ya da sık sık oluştuğu yerler. (Patlama limitlerinin altında, patlama limitlerinde veya patlama limitlerinin üzerinde devamlı olarak veya uzun süreli periyotlarla bulunduğu ya da bulunma ihtimalinin olduğu sahalar. Gaz bulunma ihtimali: Pa= 1)
Bölge 1: (ZONE 1 )Gaz, buhar ve sis halindeki parlayıcı maddelerin hava ile karışımından oluşan patlayıcı ortamın normal çalışma şartlarında ara sıra meydana gelme ihtimali olan yerler. (Patlayıcı karışımın zaman zaman veya periyodik olarak oluşabildiği veya oluşma ihtimalinin olduğu sahalar. Gaz bulunma ihtimali: Pa ~ 1)
Bölge 2: (ZONE 2)Gaz, buhar ve sis halindeki parlayıcı maddelerin hava ile karışarak normal çalışma şartlarında patlayıcı ortam oluşturma ihtimali olmayan yerler ya da böyle bir ihtimal olsa bile patlayıcı ortamın çok kısa bir süre için kalıcı olduğu yerler.( Patlayıcı karışımın oluşma ihtimalinin çok az olduğu ortamlar. Gaz bulunma ihtimali:0 < Pa < 1)
Bölge 20: (ZONE 20 )Havada bulut halinde bulunan yanıcı tozların, sürekli olarak veya uzun süreli ya da sık sık patlayıcı ortam oluşabilecek yerler.
Bölge 21: (ZONE 21 )Normal çalışma şartlarında, havada bulut halinde bulunan yanıcı tozların ara sıra patlayıcı ortam oluşturabileceği yerler.
Bölge 22: ( ZONE 22) Normal çalışma şartlarında, havada bulut halinde yanıcı tozların patlayıcı ortam oluşturma ihtimali bulunmayan ancak böyle bir ihtimal olsa bile yalnızca çok kısa bir süre için geçerli olduğu yerlerdir.
3.10. Ateşleme Kaynağı Tipleri
Farklı tutuşma kaynaklarından ortaya çıkan tehlikeler kıvılcım, alev, elektrik arkı, yüksek yüzey sıcaklıkları, akustik enerji, optik radyasyon, elektromanyetik dalga ve diğer tutuşma kaynakları gibi muhtemel tutuşma kaynakları oluşmamalıdır.
Statik elektrikten kaynaklanan tehlikeler tehlikeli boşalmalar (deşarjlar), ortaya çıkarabilecek elektrostatik yükler uygun tedbirlerle önlenmelidir.
Endüksiyon elektriği ve kaçak akımlardan kaynaklanan tehlikeler iletken teçhizat parçalarında, tutuşma yaratabilecek örneğin tehlikeli korozyona, yüzeylerin aşırı ısınmasına ya da kıvılcımlara yol açabilecek endüksiyon elektriği ve kaçak akımlar önlenmelidir.
Ateşleme, Değişik Kaynaklarla oluşabilir:
- Sıcak yüzeyler • Elektriksel sıçrama ve kıvılcımlar • Elektrostatik boşalım
- Atmosferik boşalım (yıldırım)
- Mekanik sürtünme ya da çarpmadan doğan kıvılcımlar
- Elektromanyetik yayılım
- Ultrasonik
- Sabit basınç (şok dalgaları)
- İyonlaştırıcı yayılım
- Optik yayılım
- Kimyasal reaksiyonlar
- Açık alevler
3.11. Patlamaların etkilerinin azaltılması (azaltma önlemleri)
Birçok durumda tehlikeli ortamı ve belli olan ateşleme kaynaklarını engellemek mümkün değildir. O zaman önlemler kabul edilebilir çapta bir patlamanın etkisini sınırlandırmaya yönelik alınmalıdır.
– patlamaya dayanıklı tasarım,
– patlama rahatlaması,
– patlamayı bastırma,
– patlama yayılmasını ve tutuşmayı önleme
– patlama rahatlaması,
– patlamayı bastırma,
– patlama yayılmasını ve tutuşmayı önleme
Bu önlemler genelde montajla başlayıp patlamaların tehlikeli etkilerinin azaltılması ile bağlantılıdır.
3.12. Patlamaya dayanıklı ekipman
İşletmenin parçaları- örneğin kaplar, kazanlar ve borular- öyle bir inşa edilmelidir ki bir dâhili patlamada kopmaksızın, kırılmaksızın ayakta kalabilmelidir. İşletmedeki parçaların başlangıç basıncı eğer normal ortam basıncından farklıysa bu da göz önünde tutulmalıdır.
Genelde, patlamaya dayanıklı tasarımlar ikiye ayrılır:
– maksimum patlama aşırı basıncına göre yapılanlar,
– patlama rahatlaması veya bastırılmasına uygun, azaltılmış patlama aşırı basıncına göre yapılanlar.
3.13. Patlamaya dayanıklı tasarım
Teçhizat ve koruyucu sistemler, öngörülen ömürleri boyunca emniyetli bir şekilde çalıştırılabilmesi için, patlamaya karşı koruma teknolojisi dikkate alınarak tasarlanmalı ve imal edilmelidir.
Teçhizata ve koruyucu sistemlere dâhil edilecek ya da teçhizatta yedek parça olarak kullanılacak parçalar patlamaya karşı koruma amacı doğrultusunda emniyetli çalışacak şekilde tasarlanmalı ve imal edilmeli, üreticinin talimatlarına uygun olarak monte edilmelidir.
Yanıcı gaz ya da toz yayabilecek teçhizatlar mümkünse yalnızca mahfazalı yapıda olmalıdır.
Malzemelerin koyulduğu ya da alındığı noktalar mümkün olduğunca, doldurma ya da boşaltma sırasında yanıcı malzeme kaçaklarını sınırlayacak şekilde tasarlanmalı ve teçhiz edilmelidir.
Aşırı ısınmadan kaynaklanan tehlikeler, örneğin, dönerken ya da yabancı madde girmesiyle birbiri ile temas halindeki malzeme ya da parçalar arasındaki sürtünme ya da çarpmadan kaynaklanan aşırı ısınma, mümkünse tasarım aşamasında önlenmelidir.
Basınç dengeleme (kompanzasyon) işlemlerinden kaynaklanan tehlikeli teçhizat ve koruyucu sistemler, kendilerinden kaynaklanan basınç dengelemeleri tutuşmaya yol açabilecek şok dalgaları ya da baskılar oluşturmayacak şekilde tasarlanmalı ya da entegre ölçü, kumanda ve regülasyon cihazları ile teçhiz edilmelidir.
3.14. Patlama rahatlaması
En geniş bakış açısıyla “ patlama rahatlaması” başlangıçta kapalı olan işletmede patlama esnasında patlamanın bir dereceye kadar yayılmasına müsaade edilmesini ifade eder ve bu şekilde güvenli bir havalandırmaya yardım edecek araçların hepsini kapsar.
Örneğin patlama olma ihtimali olan bir odanın dışarıya bakan duvarı iç duvarlara göre daha mukavemetsiz yapılır, böylece eğer o oda da bir patlama olursa dış duvar daha mukavemetsiz olacağı için patlama sonucu oluşan basınç dışarı doğru olacaktır. Yine patlama kapıları da patlama rahatlama araçları olarak kullanılabilir. Eğer patlama rahatlamasından sonra havaya yayılan ürünler şahıslar için tehlike oluşturuyor veya çevreye zarar veriyorsa(örneğin zehirli maddeler açığa çıkıyorsa), patlama rahatlamasına izin verilmez.
3.15. Patlamayı bastırma
Patlamayı bastırma sistemleri, patlamaya mümkün olan en erken seviyede tepki verecek ve en etkili şekilde durduracak sistemlerdir ve bu şekilde planlanmalı ve tasarlanmalıdır.
3.16. Patlamanın yayılmasını önleme (explosion decoupling)
İşletmenin bir bölümünde meydana gelen patlama işletmenin her bölümüne yayılıyorsa orada ciddi patlamalara sebep olabilir. Bağlantı noktaları ve borularda yayılmanın olayı hızlandırmasıyla patlamanın etkileri şiddetlenebilir. Patlama basıncı öylesine gelişebilir ki normal şartlar altındaki maksimum patlama basıncından da büyük olabilir ve işletmenin parçaları patlama basıncına dayanıklı yapılsalar bile onlara ciddi hasarlar verebilir. Bu yüzden işletmenin bir patlama halinde bu patlamanın yayılmasına neden olacak bölümlerinde, işletmede domino etkisini önlemek için gerekli önlemler alınmalıdır.
Patlamanın yayılmasını önlemek;
– çabuk harekete geçen mekanik izolasyon,
– dar ağızlı alev söndürücü,
– alev tutucu,
– sızdırmaz kapaklar,
– döner vanalar, yardımıyla yapılabilir
– dar ağızlı alev söndürücü,
– alev tutucu,
– sızdırmaz kapaklar,
– döner vanalar, yardımıyla yapılabilir
Patlama tehlikesine neden olabilecek parlayıcı gazlar, buharlar, sisler veya yanıcı tozların isteyerek veya istemeyerek ortaya çıkması halinde, bunların güvenli bir yere uygun şekilde yönlendirilmesi veya uzaklaştırılması sağlanacak, bunun yapılması pratik olarak mümkün değilse yayılmalarını önleyecek başka uygun önlemler alınacaktır.
3.17. Patlayıcı Ortam Ölçümleri
Bir maddenin yanabilmesi için hava ile belirli oranda karışması gerekir. Bu oran her bir yanıcı madde için farklıdır ve bir alt ve üst sınır değeri içinde yani bir değer aralığı biçiminde ifade edilir.
Bir yanıcı maddenin hava içinde patlayabileceği en alt sınıra APS(Alt Patlama Sınırı) (LEL-Lower Explosion Limit) ve hacim içinde patlama özelliğini sürdürebileceği en üst sınıra ise ÜPS( Üst Patlama Sınırı) (UEL- Upper Explosion Limit) adı verilir. Literatürde bu tanımlar yanıcılık içinde kullanılır ve Alt Yanma Sınırı(LFL) ile Üst
Yanma Sınırı(UFL) olarak tanımlanır. Değer ve kavram olarak bir farklılık içermediği için LEL ve UEL daha yaygın kullanım alanı bulmaktadır.
Yangın ve patlama güvenliğinin sağlanabilmesi için ortamdaki yanıcı madde buharlarının APS(LEL) değerlerinin altında olması gerektiği açık bir şekilde görülebilir. Kapalı ortamlardaki yanıcı madde varlığını ölçmek için kullanılan gaz ölçüm detektörleri de bu APS(LEL) değerini belirli kesirlere bölerek ölçüm yapmakta( örneğin 0 –100 APS) ve ortamdaki yanıcı maddenin yanıcılık sınırına ne kadar yakın olduğu hakkında bilgi vermektedir. Bu cihazlar ortamdaki muhtemel maddelere göre kalibre edilmektedir( örneğin metan, yaygın kullanılan alkol veya solventler gibi).Tablo 2’de ortam havası içinde bulunan yanıcı madde buharlarının yanabilecekleri(patlayabilecekleri) aralıkları gösteriyor. Bu değerler elbette sabit değil değişkendirler, yanıcılık sınırları üzerinde etkili olan en önemli etken ise ortamdaki sıcaklıklardır.
Sınırlandırılmış alan çalışmalarında ideal durum, ölçüm yapılan cihazlarda APS(LEL) değerinin sıfır “0” olarak okunmasıdır. Bu durumda içeride sıcak ve/veya ateşli çalışma izni verilebilir. Cihazın üzerinde herhangi bir APS(LEL) değeri okunduğunda giriş izni verilmeden önce mutlak surette havalandırma yapılmalı ve yanıcı maddelerin ortamdan uzaklaştırılması sağlanmalıdır. Ortamda yanıcı madde varken çalışma yapılması zorunlu ise
Tablo 3. de verilen değer ve öneriler dikkate alınmalıdır.
Tablo 3. APS(LEL) Değerleri ve Giriş Kriterleri
%(0-5) Giriş izni verilir. Kıvılcım çıkaran işler yapılabilir.
%(≥ 5- 10) Ölçmeye devam edin, kıvılcım çıkaran tüm faaliyetleri durdurun. Kıvılcım çıkarmayan çalışmalar yapılabilir.
%10-%25 LEL Olağanüstü dikkat gerektiren durum. Giriş izni verilmez.
≥ %25 Patlama tehlikesine yaklaşıldığını gösterir. Çalışma alanı havalandırılır ve gerekiyorsa terk edilir.
Birçok madde için tutuşma sınır değerleri çeşitli kaynaklarda hazır tablolar halinde bulunmaktadır. Ancak bir gaz karışımı söz konusu olduğunda bu gaz karışımını oluşturan bileşenlerin konsantrasyon ve tutuşma sınırları biliniyorsa bu karışımın alt ve üst sınır değerleri Le Chatelier denklemine göre hesaplanır.
Zk= 100 / ( X1/Z1+X2/Z2+…+ Xi Zi)
Burada Xi saf karışım içindeki bileşenin hacim yüzdesi, Zi ise alt veya üst tutuşma sınırıdır. Tutuşma sınırlarını veren diğer bir ampirik ifade buhar fazındaki parafinler, parafin karışımları ve doğal gaz için:
Z1= 8 / n + 0,5 ( ALT SINIR)
Z2= 63 / N + 3,5 (ÜST SINIR) şeklindedir. “n” genel formülü CnH2n+2’ den ortalama karbon atomu sayısıdır. Çeşitli bileşenler içeren doğalgaz için “n” yakıt gazı toplam hacimdir.
Z2= 63 / N + 3,5 (ÜST SINIR) şeklindedir. “n” genel formülü CnH2n+2’ den ortalama karbon atomu sayısıdır. Çeşitli bileşenler içeren doğalgaz için “n” yakıt gazı toplam hacimdir.
- Patlamadan Korunma İçin Organizasyon Önlemleri
Eğer bir işyerinde potansiyel patlama riski varsa, bu çalışma organizasyonunun belli ihtiyaçları karşılama zorunluluğunu gösterir. Organizasyon önlemleri teknik önlemlerin tek başına kâfi gelmediği yerlerde ve patlamadan korunmanın devam ettirilemediği işyerinde alınmak zorundadır. Pratikte, çalışma ortamı teknik ve organizasyon önlemlerinin kombinasyonu ile güvenli hale getirilebilir.
Organizasyon önlemleri öyle düzenli bir çalışma prosedürü olmalıdır ki bir patlama esnasında çalışanlar zarar görmemelidir. Düzenlemeler teknik önlemlerin işlediğinden emin olmak için yapılan inceleme, hizmet ve onarımla belirlenmek zorundadır. Organizasyon önlemlerinde çalışma prosedürü ve patlanmadan korunma önlemeleri arasındaki muhtemel etkileşimde göz önünde tutulmalıdır. Bu birleşmiş patlamadan korunma önlemleri çalışanlara, onların sağlığını ve güvenliğini tehlikeye atmaksızın tahsis edilen işlerini yapabilmeyi temin etmelidir.
Aşağıdaki organizasyon önlemeleri uygulanmalıdır:
– patlamadan koruma dokümanıyla belirtilen yerlerde yazılı işletme talimatları oluşturulmalı;
– çalışanlar patlamadan korunma hususunda eğitilmeli;
– çalışanların yeteri kadar ehliyetli olduklarından emin olunmalı;
– patlamadan koruma dokümanıyla belirtilen tehlikeli işlerde çalışma izni sistemi (permit-towork
system) uygulanmalı;
– çalışanlar patlamadan korunma hususunda eğitilmeli;
– çalışanların yeteri kadar ehliyetli olduklarından emin olunmalı;
– patlamadan koruma dokümanıyla belirtilen tehlikeli işlerde çalışma izni sistemi (permit-towork
system) uygulanmalı;
– bakım yapılmalı;
– inceleme ve teftiş yapılmalı;
– gerekli yerlerde tehlikeli alanlar işaretlenmeli.
– inceleme ve teftiş yapılmalı;
– gerekli yerlerde tehlikeli alanlar işaretlenmeli.
4.1. İşletme talimatları
İşletme talimatları işveren tarafından çalışanlara yazılı olarak verilen işyerinde uyulması gereken davranış kurallarını içeren ve bağlayıcılığı olan dokümanlardır.
İşletme talimatları işveren veya bu görevi yapmak için tayin edilen ehil bir şahıs tarafından yapılır. İşletme talimatlarının konuları arasında işyerinde patlayıcı ortam riskinin nerede olacağı, patlama riski tehlikesinin mevcudiyeti, nerede hareketli çalışma teçhizatının kullanılacağı, özel kişisel koruyucu donanımın giyilip giyilmeyeceği vb. konular yer alır.
4.2. Çalışan ehliyeti
Her bir işyerinde, kendisine tahsis edilen patlamadan korunma görevlerini yerine getirebilecek gerekli tecrübe ve eğitime sahip yeteri kadar çalışan bulunmalıdır.
4.3. Çalışanların eğitimi
Patlayıcı ortam oluşabilen yerlerde çalışanlara, patlamadan korunma konusunda yeterli ve uygun eğitim sağlanmalıdır. Bu eğitim patlama tehlikesinin nasıl meydana çıkacağı ve işyerinin hangi bölümlerinde mevcut olduğunu içermelidir.
Çalışanlar aşağıdaki durumlarda eğitim almak zorundadır:
– işe başlamadan önce,
– çalışma yeri veya iş değişikliğinde,
– iş ekipmanının değişmesi hâlinde veya yeni teknoloji uygulanması,Kişisel koruyucu donanımlarının olması
– çalışma yeri veya iş değişikliğinde,
– iş ekipmanının değişmesi hâlinde veya yeni teknoloji uygulanması,Kişisel koruyucu donanımlarının olması
Çalışanların Eğitimleri, değişen ve ortaya çıkan yeni risklere uygun olarak yenilenir, gerektiğinde ve düzenli aralıklarla tekrarlanır. Ayrıca eğitim tamamlandığında, ne öğrenildiği de kontrol edilmelidir.
4.4. Çalışma izni sistemi (permit-to-work system)
Eğer işletmede yapılacak herhangi bir çalışmanın, tehlikeli bölgede veya yakınında bir patlamaya sebep olma ihtimali varsa, işletmede bu çalışmayı yerine getirmek için o çalışmayı yapacak kişiye yetki vermek zorundadır. Bu birbirini etkileyen tehlikeye sebeb olacak başka çalışmalara da uygulanır. Çalışma izni sistemi böyle durumlarda en kullanışlı sistemdir. Bu bütün ifadeleri kapsayan bir çalışma izni sistemi formuyla uygulanabilir.
Örnek: Bir çalışma izni formu asgari;
– çalışmanın tam olarak nerede yapıldığını;
– üstlenilen çalışmanın açık tanımı,
– tehlikenin tanımlanması,
– gerekli tedbirler, bu tedbirleri üstlenen şahsın bu tedbirleri aldığını gösteren imzalı doküman,
– kişisel koruyucu donanım ihtiyaçları,
– çalışmanın ne zaman başladığı ve ne zaman bitmesi beklendiği,
– kabul, onayın bilinmesi,
– çalışma boyunca anormal durumların rapor edilmesi, detaylarını içermelidir
– üstlenilen çalışmanın açık tanımı,
– tehlikenin tanımlanması,
– gerekli tedbirler, bu tedbirleri üstlenen şahsın bu tedbirleri aldığını gösteren imzalı doküman,
– kişisel koruyucu donanım ihtiyaçları,
– çalışmanın ne zaman başladığı ve ne zaman bitmesi beklendiği,
– kabul, onayın bilinmesi,
– çalışma boyunca anormal durumların rapor edilmesi, detaylarını içermelidir
Bu çalışma bittiğinde işletmede güvenliğin devam edip etmediği kontrol edilmelidir.
4.5. Bakım ve onarım
Tehlikeli bölgelerdeki teçhizatın güvenliği için düzenli bakım gerekmektedir. Bu çeşit bakımı ve onarımı yapan personel patlamaya karşı koruma uzmanının rehberliği altında çalışmalı ve dikkate değer tehlikelerle ilgili bilgilendirilmelidir. Herhangi bir değişiklik ya da onarım yapılmadan önce çalışma esnasında patlama tehlikesinin olmadığı tespit edilmelidir.
Bunun için normal olarak resmi yazılı izin belgesi şirket yönetiminden alınmalıdır. Çalışmanın tamamlanmasından sonra hangi işin yapıldığı kaydedilmeli ve tüm ilgili düzenlemenin incelenmiş olduğu doğrulanmalıdır.
Ehil bir uzman patlamaya karşı koruma üzerinde olumsuz etkiye sahip olabilen kapsamlı değişiklikleri kontrol etmelidir. Eğer ilgilenilen cihazın üreticisi değişiklikleri yapmışsa bahsedilen durum gerekli değildir. Parçaları veya tamamen birleştirilmiş cihazları değiştirirken, patlamaya karşı korumalı cihazla ilgili karakteristik veriler not edilmelidir. Sadece üreticiden gelen orijinal parçalar kullanılmalıdır.
4.6. Denetleme ve kontrol
Bir işyerinde tehlikeli patlayıcı ortam oluşabilecek yerler kullanılmadan önce, patlamayla ilgili bütün güvenlik önlemleri kontrol edilip onaylanmalıdır.
İşletmede etkili patlamadan korunma önlemleri alındığı düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Bu kontrollerin sıklığı alınan önlemin tipine bağlıdır. Bütün bu kontroller yalnızca ehliyetli kişiler tarafından yapılmalıdır.
Ehliyetli kişiler aldıkları profesyonel eğitim, tecrübe ve güncel profesyonel faaliyetlerin sonucu olarak patlamadan korunma hususunda ayrıntılı bilgiye sahip kişilerdir.
4.7. Tehlikeli Alanların İşaretlenmesi
Patlayıcı ortam oluşabilecek yerler için uyarı işareti aşağıda belirtilen şekil ve renklerde olacaktır;
Uyarı işaretinin belirleyici özellikleri;
Üçgen şeklinde,
Siyah kenarlar ve sarı zemin üzerine siyah yazı,
Sarı zemin işaret alanının en az %50’si kadar olmalıdır.
Üçgen şeklinde,
Siyah kenarlar ve sarı zemin üzerine siyah yazı,
Sarı zemin işaret alanının en az %50’si kadar olmalıdır.
- Sonuçlar
İşyerlerinde oluşabilecek patlayıcı ortamların tehlikelerinden çalışanların sağlık ve güvenliğini korumak için patlamadan korunma önlemlerini uygulamak gerekir. “Patlayıcı, parlayıcı ve yanıcı gaz, toz ve buhar” ile çalışmak veya bu maddeleri işlemek zorunda olan iş yerlerinde alınması gereken ilk ve en önemli tedbir, patlayıcı ortam oluşmasını önlemektir. Bu konuda meslek kuruluşlarının tavsiyeleri olduğu gibi “iş sağlığı ve güvenliği” ile ilgili mevzuatın zorlayıcı yaptırım şartları da mevcuttur. Patlayıcı ortam oluşmasını önlemek için alınan tedbirler iki bölümde incelenmekte olup en öncelikli ve en önemli olanı “Birincil Tedbirler” dir. Birincil tedbirlerde hedef, patlayıcı ortam oluşmasını önlemektir. Diğer bir ifade ile patlama üçgenindeki “A=patlayıcı madde” ve “B=oksijen” ayaklarını bertaraf etmektir.
Patlamadan korunma için gerekli alet kullanımından önce, patlayıcı ortamlarla ilgili olarak yapılması gereken ilk ve en önemli tedbir Birincil Önlemleri almaktır. Kullanılan sanayi prosesine göre alınacak tedbirler çok çeşitli ve değişkendir. En çok kullanılan, yaygın yöntemler, ana başlıkları ile aşağıda izah edilmektedir.
- En çok kullanılan yöntem, üçgenin Enerji ayağını (C) patlayıcı ortamdan uzak tutmaktır. Örneğin transformatör ve şalt merkezleri gibi tesisler, patlayıcı ortam oluşan veya oluşma ihtimali olan yerlerden çok daha uzağa monte edilirler. Petrol ve kimya sanayinde çok uygulanan bir yöntemdir. Prensip, ateşleme kaynağını patlayıcı ortamdan uzak tutmaktır.
- 2. Havanın oksijenini bir şekilde azaltarak, patlama noktasının altına düşürmek de mümkündür. Bir adı da “inertising” olan bu yöntem bazı proseslerde uygulanabilmekte ve ortama, prosesi etkilemeyen bir nevi ölü gaz (inert gaz) pompalanarak, patlayıcı ortam oluşması önlenebilmektedir. Örneğin azot gazı, karbon monoksit veya su buharı pompalanarak oksijen oranı düşürülmektedir. Genelde, havadaki oksijen oranı %10’un altına düştüğünde patlama ihtimali kalmamaktadır.
- Kullanılan patlayıcı madde oranının “alt patlama sınırının” altında veya “üst patlama sınırını” yukarısında tutulması bazı proseslerde mümkündür. Bu tip proseslerde benzeri bir önlem alınması çok faydalı olabilmektedir.
- Havalandırma yapılarak patlayıcı gaz veya buharın uzaklaşması sağlanabilir veya patlayıcı ortam oluşması önlenebilir. Prosesin durumuna göre havalandırma kendiliğinden tabii bir şekilde olabileceği gibi havalandırma sistemleri ile havalandırma yapılarak da patlayıcı ortam oluşması önlenebilir. Havalandırma grizulu kömür madenlerinde zorunlu olan bir uygulama yöntemidir. Madenler, hem çalışanların oksijen ihtiyacı ve hem de oluşan metan gazının dışarı atılması için havalandırılmak zorundadır.
- Bazı patlayıcı ve yanıcı sıvıların içersine ilave madde katılarak patlama noktası (flash point) yükseltilmekte ve böylece patlayıcı buhar oluşması önlenmektedir.
- 6. Patlamaya dayanıklı veya patlama tahribatını önleyici tasarım ile de önlem alınabilir. Bu tip önlemler patlamayı tamamen önlemek için değil, tahribatını azaltmak için yapılır.
– basınç tahliye vanaları (relief valve) ile patlama anında oluşan basıncın tehlikesiz sahaya yönlendirilmesi sağlanabilir.
– patlamayı bastırma (explosion suppression) tertibatları ile patlama enerjisini soğutmak ve ilerlemesini önlemek mümkündür. Bilhassa toz patlamasına karşı uygulama alanı bulunmaktadır.
– patlamayı bastırma (explosion suppression) tertibatları ile patlama enerjisini soğutmak ve ilerlemesini önlemek mümkündür. Bilhassa toz patlamasına karşı uygulama alanı bulunmaktadır.
- Patlayıcı gaz veya buhar oluşması “buhar bariyeri” denilen özel tertibatlarla önlenmektedir. Bu yöntem sıvı yakıtlarda yaygın olarak kullanılmaktadır.Birincil önlemler alınamıyor veya bu önlemlere rağmen patlayıcı ortam ihtimali halen mevcut ise, İkincil önlemlere başvurulur yani tehlikeli patlayıcı ortamların ateşlenmesini engellemek gerekir. Bu iki yolda mümkün olmuyorsa patlamaların etkisini azaltıcı önlemler alınmalıdır.
Bu koruyucu önlemleri almanın birbiriyle bağlantılı birçok aşaması vardır.(örneğin tasarım, uygun teçhizat ve kişisel koruyucu donanım kullanımı, vb.) Patlamadan korunma önlemleri sadece maddi birtakım tedbirlerin alınmasıyla etkili olması beklenemez. Bu koruyucu önlemelerin etkili olabilmesi için işveren ve çalışanların sorumluluklarını tam manasıyla yerine getirmesi ve sorumluluk bilincinin gelişmesi içinde patlamadan korunma önlemleriyle ilgili hem işverenin hem de çalışanların periyodik aralıklarla eğitim alması gerekir.
iş güvenliğinde önemli bir husus olan patlamalardan korunmanın da temeli iş güvenliğinin net uygulaması ortamda risk analizlerinin tam yapııp yeterli kişisel koruyucu donanımlar ve işe uygun kıvılcım çıkartmaz ekipmanlar seçilmelidir.
Eğer sizde riskleri biraz olsun önlemek istiyorsanız tıklayınız...
Eğer sizde riskleri biraz olsun önlemek istiyorsanız tıklayınız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder