2 Eylül 2016 Cuma

İş Sağlığı ve Güvenliği Penceresinden İş Kazalarına Bakış

İşyerlerinde, işlerin yürütülmesi esnasında, çeşitli sebeplerden kaynaklanan, sağlığa zararlı durumlardan korunmak amacıyla yürütülen sistemli çalışmalara "iş sağlığı ve güvenliği" (İSG) denir.
Daha kapsayıcı ve genel bir tanımla iş sağlığı ve güvenliği, çalışanların toplumsal, ruhsal ve fiziksel esenliğinin sağlanmasıdır.
İSG'nin temel olarak üç amacı bulunmaktadır ki, bunlar sırasıyla; çalışanların korunması, işletmenin korunması ve üretimin korunmasıdır.
Herhangi bir işte ihmal, tedbirsizlik, dikkatsizlik veya eğitimsizlik ve mesleki yetersizlik sebebiyle ani olarak arzu edilmeden meydana gelen ve sonucunda maddi ve manevi kayba sebep olan olaylar "iş kazası" olarak adlandırılmaktadır.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ise iş kazasını, "belirli bir zarar ya da yaralanmaya neden olan beklenmeyen ve önceden planlanmamış olay" şeklinde tanımlamıştır.
Mevzuatımızda iş kazasının tanımı, "5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun 13. maddesinde yer almaktadır.
Buna göre, iş kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır.
Bir iş kazasının yapısı incelendiğinde 5 halkadan oluşan bir zincir ortaya çıkmaktadır. Kaza zinciri, insanın doğa karşısındaki za yıflığı, kişisel kusurlar, tehlikeli durum ve davranışlar, kaza olayı ve son yaralanma veya hasarı içeren beş halkadan oluşur.

Bu beş 5 halkayı somut bir örnekle tanımlamak gerekirse; örneğin, yüksekte çalışma yapılan bir inşaat şantiyesinde doğa karşısındaki zayıflığımız yüzünden uçamıyor ve yerçekimine karşı koyamıyor olmamız, kişisel kusurumuz olarak inşaat iskelesinde dikkatsiz ve umarsızca hareket ediyor olmamız, tehlikeli durum olarak nizami olarak yapılmamış iskelede emniyet kemeri olmaksızın dengesiz pozisyonlarda çalışarak tehlikeli davranışsergilememiz sebebiyle dengemizi yitirip aşağı düşmemiz ve yaralanmamız ile kaza zinciri tamamlanmış olur.
Yapılan çalışmalar göstermiştir ki, iş kazalarının %88'i tehlikeli hareketlerden (ki bu temel olarak insan hatalarını temsil etmektedir), %10'u tehlikeli durumlardan ve sadece %2'si sebebi bilinmeyen hareketlerden kaynaklanmaktadır.
Yine bu konuda yapılan çalışmalara göre, iş kazalarının %50'si kolaylıkla, %48'i ise detaylı inceleme ve sistematik çalışmalar neticesinde önlenebilmekteyken ancak %2'lik kısmının önlenmesi mümkün olmamaktadır.
Yapılan araştırmalar, iş güvenliğini artırıp kazaları önlemek için yapılacak harcamaların, iş kazalarının doğrudan ya da dolaylı maliyetleri için yapılacak harcamalardan çok daha aşağı seviyelerde olduğunu göstermektedir. Dikkatlerden kaçan önemli bir durum ise, iş kazaları neticesinde ortaya çıkacak maddi ve manevi zararların karşılanması için yapılacak harcamalardan doğan dolaylı maliyetin, doğrudan maliyetin yaklaşık 4 ile 10 katı arasında olması ve sosyal güvenlik sistemine çok ciddi bir yük getirmesidir.
Sadece bu çarpıcı sonuçlar bile İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda yapılacak çalışmaların ne denli önemli ve gerekli olduğunu vurgulamaya yeter. Unutulmaması gereken, manevi acıların parasal karşılığı olamayacağı da göz önüne alındığında "kazaları önlemenin, ödemekten daha ucuz ve insancıl" olduğu gerçeğidir.
 Eğer sizinde böyle bir bakış açınız varsa lüften gerekli ekipmanları almak için tıklayınız.

Hiç yorum yok:

Wikipedia

Arama sonuçları