Ülkemizde her altı dakikada bir iş kazası meydana geldiğini ve her altı saatte bir 1 işçinin hayatını kaybettiğini ve 2 işçinin iş göremez duruma düştüğünü düşünecek olursak iş güvenliğinin önemi kendiliğinden gözler önüne serilecektir. Tablonun vahameti Avrupalı ülkeler arasında ilk sıralarda yer almamızla daha da netleşmektedir.
İş güvenliğinin sağlanamamasının sonucu sadece ölüm değildir elbette. İş göremezlik ölümü takip eden ikinci yakın sonuçtur. İş göremezlik durumunda işçiler hayatta olsalar dahi eskisi gibi çalışamayacaklarından hem işçilerin kendileri ve ailelerinin geçim kaynağı ortadan kalkmış hem ülke ekonomisinden üretici bir güç daha eksilmiş olmaktadır. Bu durumdan da yine tüm işçi ailesi hem maddi, hem manevi, hem de sosyal açıdan derinden sarsılacaktır. Sosyal güvenliğin çok düşük seviyelerde ve kesinlikle yetersiz olduğu ülkemizde iş göremezliğin sebep ve sonuçları ivedilikle çözülmesi gereken konuların başında yer almaktadır.
İş güvenliği konusunda dünyada geniş araştırılmalar yapılmakta ve iş güvenliğini sağlamaya yönelik adımlar atılmaktadır. Araştırmalar reel analizlerle birlikte değerlendirilip iş güvenliği tetkik edilmekte ve oluşan maddi ve manevi kayıplar azaltılmaya çalışılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde bu konuda başarılı da olunmaktadır. Gerek yasaların emirleri doğrultusunda, gerekse işverenlerin yasaları uygulaması sebebiyle bu konuda önemli ilerlemeler kaydedilmektedir.
Gelişmiş toplumlarda sendikaların ve birliklerin de rolü çok büyüktür. İşçi haklarını korumak konusunda sadece ücretler söz konusu olduğunda devreye girmez sendikalar ve dernekler. İş güvenliği ile çalışma ortamlarının ve şartlarının düzenlenmesi ve ayrıca çalışma saatlerinin ve sürelerinin belirlenmesinde de aktif rol oynarlar. Buna göreİş Güvenliği Mühendisliğiigelişmiş ülkelerin çalışma hayatında bir kavram olarak senelerdir yer almaktadır. Dernekler, sendikalar, loncalar, meslek odaları, birlikler ve diğer sivil toplum kuruluşları ile işçiler ve işverenler yasa koyucularla birlikte uyum içinde çalışıp iş ve işçi güvenliği sağlanmakta ve sosyal ve ekonomik kayıplar önemli ölçülerde azaltılmakta ve hatta minimum seviyelere indirilmektedir.
İş kazalarının aslında sadece yüzde ikisinin gerçekten önlenemez olduğu gerçeğini yıllar önce hesap eden gelişmiş ülke mühendisleri kalan yüzde 98 oranındaki iş kazalarını önlemeye yönelik tüm tedbirleri almışlardır.
En iyi önlemin bilinçlenmek ve bilinçlendirmek olduğunu kavrayan ilerlemiş ülkeler toplumun fertlerini daha küçükken bilinçlendirmeye yönelik çalışmalarda bulunmaktadır. Daha ilkokulda çeşitli pratiklerle bilinçlendirme çalışmaları başlamaktadır. İş hayatında ise iş güvenliği konusunda eğitim görmüş çeşitli eğiticiler işçileri iş güvenliği konusunda eğitmektedirler. İşverenlerin de iş yerlerindeki risk faktörlerini azaltmalarıyla beraber iş güvenliği konusunda bizdeki kadar çok akıl almazkazalar ve trajediler yaşanmamaktadır.
Eğer sizde önce iş güvenliği diyorsanız lütfen tıklayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder