29 Temmuz 2016 Cuma

Kişisel Koruyucu Donanım Kullanımını Etkileyen Bireysel ve Örgütsel Değişkenler

İşyerlerinde sağlık ve güvenlik uygulamalarının etkinliği, yönetimin işçi sağlığı ve güvenliği konusundaki temel yaklaşımı ile yakından ilgilidir. Bununla birlikte, çalışanların kişisel özellikleri ve kendi sağlıkları üzerindeki kontrol duygularının da etkisi vardır. Sağlık ve güvenliğin sağlanması ile çalışanların güvenlik davranışlarının etkileşimi incelenirken, söz konusu uygulamaların çalışanlarca algılanışı belirlenmelidir. Bu nedenle, makalede işyerinde iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları konusunda çalışanların tutumları, güvenlik davranışı, güvenlik ihtiyacı gibi bireysel etkenler yanında yöneticilerin konuyla ilgili yaklaşım ve uygulamalarının çalışanlarca algılanışının belirlenmesi de amaçlanmıştır.

Makalenin odak noktasını güvenli davranışın bir göstergesi olarak “kişisel koruyucu donanım” oluşturmaktadır. Bu kapsamda gerçekleştirilen amprik çalışmada, “kişisel koruyucu donanım kullanımı” ile ilişkili olduğu varsayılan değişkenler güvenlik etkinliği, güvenlik ihtiyacı, yönetici tutumları ve koruyucu donanım olanaklarıdır. Araştırmanın temel hipotezi, kişisel koruyucu donanım kullanımının bireysel ve örgütsel değişkenler ile ilişki içinde olduğu yönündedir. Araştırma bulguları, çalışanların güvenlik ihtiyacını hissetmelerinin yanında, kişisel koruyucu donanımın ulaşılabilirliğinin onları güvenli davranışa ya da koruyucu donanım kullanımına sevk ettiğini göstermektedir. 
    İş sağlığı ve güvenliği, bugünkü anlayışta disiplinler arası etkileşimi ve işbirliğini gerekli kılan, tıp, hukuk, fizik, psikoloji gibi pozitif ve sosyalbilimlerin katkılarıyla gelişen bir alandır. Teknik ve fiziki açıdan bakıldığında,işin yapılması sırasında çalışanların karşılaştıkları tehlikelerin ortadan kaldırılması veya azaltılması odak noktayı oluştururken, sağlık bilimleri açısından, meydana gelen iş kazaları sonucundaki yaralanma ve meslek hastalıklarından korunma ve tedavi boyutu ön plana çıkmaktadır. Psikolojik vesosyolojik bakış açıları iş sağlığı ve güvenliğinde esasen çalışanların davranış,
tutum ve kültürlerine ilişkin konular üzerinde yoğunlaşmaktadır. Hukuki açıdan ise, iş güvenliğini sağlama konusunda esas olarak işverene ve ayrıca çalışana esasen kamu hukuku temelinde getirilen hukuk kurallarını ifade etmektedir.Nitekim Türk iş güvenliği mevzuatının yeniden yapılandırılması çalışmalarında, “tazmin” kadar “önleme”nin önemli ve gerekli olduğu düşüncesinden hareketle sosyal tarafların tümüne bu konuda görevler yüklenmiş ve işçi ile işverenlerin mevcut görevleri Avrupa Birliği yönergeleri ışığında daha ayrıntılı tanımlanmıştır (Akın, 2005: 1). İşverenin işçiyi gözetme borcu kapsamında iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin gerekli tedbirleri alarak, güvenli bir işyeri ortamı sağlama yükümlülüğü vardır. Bu yükümlülükler 4857 Sayılı İş Kanununun 77-89’ncu maddelerini kapsayan beşinci bölümünde belirtilmiştir. Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı çerçevesinde, çalışanların eğitim ve bilgilendirilme hakkı, katılım
hakkı, çalışmaktan kaçınma hakkı ve iş sözleşmesini fesih hakkı bulunmakla birlikte, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla da yükümlüdürler (Bkz., Süzek, 2005: 613-621). Kişisel koruyucu donanım (KKD) kullanımı da söz konusu önlemlerden biridir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 78. maddesine dayanılarak çıkarılan “Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmeliğin” (KişiselKoruyucu Donanım Yönetmeliği)*** amacı; işyerindeki risklerin önlenmesini veya yeterli derecede azaltılmasının teknik tedbirlere dayalı toplu koruma ya daiş organizasyonu veya çalışma yöntemleri ile sağlanamadığı durumlarda,kullanılacak kişisel koruyucuların özellikleri, temini ve kullanımı ile ilgili usul
ve esasları belirlemektir. Görüldüğü gibi, işyerindeki risklerin önlenmesi ya daazaltılması teknik sistemler, iş organizasyonu ve çalışma yöntemleri ilesağlanamadığında, kişisel koruyucular devreye girmektedir.Türkiye’de 2006 yılında 79.027 iş kazası meydana gelmiş olup bukazalarda 1592 kişi ve meslek hastalığı sonucu ise 9 kişi olmak üzere toplam1.601 kişi hayatını kaybetmiştir (SGK,Erişim). Ancak, bu rakamlar sadece sigortalı işçileri kapsamaktadır.



   


Hiç yorum yok:

Wikipedia

Arama sonuçları